“Yurtdışında sigorta şirketi kuracağız”

Maher Holding bünyesinde faaliyet gösteren Quick Sigorta bu ay altıncı yaşını kutluyor. 2017’de ilk poliçesini kesen şirketin dışında grupta Corpus Sigorta, Quick Finans, QPay Ödeme Sistemleri de bulunuyor.

Yine grup bünyesindeki MHR GYO ise halka arz sürecinde onay bekliyor. Şirket, Türkiye’deki ilk sigorta şirketi iştiraki GYO olacak. “Grubun sinerjisi bizim için önemli. Onların desteğiyle farklı projeler yapmak istiyoruz” diyen Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ve Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy DÜNYA’nın sorularını yanıtladı.

Sigorta grubunda öncelikleriniz neler?

Ahmet Yaşar: Finansal sigortalar alanı bizim için önemli. Onun dışında da Türkiye’de trafik sigortaları alanında adette son beş yılın birincisiyiz. Daha şirketi kurarken hasar primi yüzde 100’de tutmayı başarmak üzerine bütün projeksiyonlarımızı yaptık. Bizim finansal gelirleri yönetme ve bu yarattığımız fon kapasitelerini yatırımlara sevk etme gibi uzmanlıklarımız var.

Sigorta ve bankacılıkta Türkiye dünya için bir model

Sigorta ve bankacılık açısından Türkiye’nin dünyaya model olduğunu düşünüyorum. Türk finans sektörü çok inovatif ve teknoloji odaklı yapılar. Biz de yeni yaratıcı ürünlerimizi sunacağız, bunların üzerinde çalışıyoruz. Bir finansal eko sistemi yaratıyoruz. Mesela ilk defa poliçe prim kredisi diye bir ürün koyduk. Poliçenin primini kredilendiriyoruz.

Bunu başka sigorta şirketlerinin poliçelerine de yapıyoruz. Ayrı bir hayat ve sağlık sigorta şirketi bunun yanında yurtdışında bir sigorta şirketi kurma hedefimiz var. Bir de Londra’da Lloyd’s’da bir girişimimiz var Eyüp Özsoy: Odak noktasını özellikle depremden sonra tabana yayılacak bir sigortacılık üzerine kuruyoruz. Bireysel ürünler bizim için ön planda. Quick Sigorta’nın gideceği yer biraz daha sahada yayılma üzerine olacak.

Bireysel ürünlerden kastınız konut sigortası gibi mi?

E.Ö.: Bu zamana kadar trafik sigortası üzerinde geldik. Biz bu dönemde bunu aşmak istiyoruz.

Trafik sigortasının yanına diğer bireysel ürünleri, örneğin kaskonun farklı türev ürünlerini, oto dışında farklı ürünleri ve olmazsa olmaz finansal ürünleri ki içinde fatura koruma, bina tamamlama, öğrenim kredisi sigortası, kira koruma sigortası gibi ürünler var, tabana yaymak ve sahada tutundurmak istiyoruz.

A.Y.: Quick Sigorta’nın oto sigortalarında lider konumu var hatta motosiklet gibi bazı segmentlerde açık ara birinci. Motosiklet dünyası bırakın Quick sigortayı bizleri dahi ismen ve şahsen tanıyorlar. Markamızdan gelen bir Q dünyamız var.

Bu dünyamızın içinde markalarımızla yarattığımız bir eko sistem var. Biz bir finansal market yaratıyoruz. 2018’de ilk kefalet sigortasını yurtiçinde düzenledik. Ondan sonra elektronik ihalelerdeki ilk kefalet sigortasını düzenledik. Biz elektronik teminat mektubunu 2023 3 Ocak’ta ilk defa bankalardan önce Takasbank’a teslim eden şirketiz.

Ürün farklılaştırma yapıyoruz

Motosikletin payı nedir?

A.Y.: Motosiklet sigortalarında her üç poliçeden ikisini biz düzenliyoruz. Türkiye’de 25 milyon araç var. Bunun içinde 4 milyon civarında motosiklet var. Motosikletlerin sigortalılık oranı azdır ama sigortalı olanların da üçte ikisi bizdedir. E.Ö.: Odak noktalarımızdan biri de tamamlayıcı sağlık. Geçen sene nisan ayında başlamıştık. İlk yılda iyi bir sayıya ulaştık. 30 binleri geçtik.

Yeni başladığınız bir alanda nasıl öne çıkıyorsunuz, sert bir rekabet mi izliyorsunuz?

E.Ö.: Ürün farklılaştırma yapıyoruz. Mesela ömür boyu garantiyi ilk yılımızda verdik. Sektörde ilkti. Türev ürünler yaratıyoruz. Hap tarzı ürünler var. Mesela sadece trafik kazası için bir ürünümüz var. Çapraz satışta kullanacağımız ürünlerden biri bu.

Trafikte nasıl bu rakamlara ulaştınız? Sonuçta sektöre göre yeni bir şirketsiniz.

E.Ö.: İlk başladığımız nokta arz güvenliği yapılmayan bir dönemdi. 2017 trafikte genel sorunların konuşulduğu, bu dönem gibi bir dönemdi. O dönemde yeni kurulan bir şirket olarak arz güvenliğini sağlayan şirket olarak ciddi bir talep gördük.

Acentemiz olmak isteyen ciddi bir sayıyla karşılaştık. Hala da devam ediyor şu anda 4300’ü geçti acente sayımız. A.Y.: Şirketler hep tecrübeli ve portföyü olan acente istiyorlar. Biz kadınlar ve gençler için bir kota oluşturduk. Ve ilk günden itibaren onlara acentelik verdik. Bunu da belli bir yüzdeyle sınırlandırmadık. Neredeyse başvuranların tamamını olumlu cevapladık.

Bizim de seçici olduğumuz segmentler var

Trafikte kısa bir süre önce ekranlar kapatıldı, insanlar trafik sigortası yaptıramadılar.

A.Y.: Bizde hiçbir zaman bunlar olmadı. İlk günden itibaren arz güvenliğine çok önem verdik. Aktüeryal fiyatlama yapıyoruz. Dolayısıyla kimseyi teminatsız bırakmıyoruz ama o teminatın doğru fiyatlaması neyse onu yapıyoruz. Kimse Quick Sigorta’ya gittim poliçe bulamadım, teminatsız kaldım diyemez. Elbette bizim de seçici olduğumuz segmentler var.

Gelmese iyi olur dediğiniz, çok kaza yapmış olanlar mı?

A.Y.: Tabii. Bakın problem nereden kaynaklanıyor? Aslında Türkiye’de tüketici dernekleri de yanlış çalışıyorlar. Türkiye’de trafik sigortalarının hasar frekansı 4-5 civarı. Yani aslında 100 kişiden 4’ü 5’i kaza yapıyor. Geri kalan 95 kişinin kazası yok.

Dolayısıyla onlar ne olduğunu anlamaya çalışıyor. ‘Niye poliçe fiyatları bu kadar artıyor, ben hasar yapmadığım halde bu kadar çok para ödüyorum’ diyorlar. Sebebi şu; kaza yapanların peşinde bir aracı grubu var. Bunların içinde iyi niyetle görevlerini yapanlarla problemimiz yok. Ama öyle oluyor ki, tazminat rakamından çok daha fazlası yönetmeliklere, mevzuata uymayan işlemlerle belgelerle alınmak isteniyor. Bunun için tahkime, mahkemelere başvurular var.

Bunlar bir yol haline döndüğü zaman maliyetler çok büyüyor. Hasar konusuna gelince… İlk başta havuz konusu niye geldi? Yılda 13 kez kaza yapan sigortalılar var. Tesadüfi bir şekilde 13 yıldır bu devam ediyor. Siz bu adama ucuza poliçe satmak zorundasınız. Böyle bir ticaret dünyanın neresinde olabilir?

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top